Muhteşem Yüzyıl - Replikler
2 posters
2 sayfadaki 4 sayfası
2 sayfadaki 4 sayfası • 1, 2, 3, 4
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
"Sultanım,
gözleriniz burada, Tuna Nehri kıyısında. suyu, geceyi, ruhumu aydınlatıyor..."
ve sonra zönk diye Süleyman ortaya çıkıyor ve maalesef biz bu muhteşem mektubun devamını dinleyemiyoruz
gözleriniz burada, Tuna Nehri kıyısında. suyu, geceyi, ruhumu aydınlatıyor..."
ve sonra zönk diye Süleyman ortaya çıkıyor ve maalesef biz bu muhteşem mektubun devamını dinleyemiyoruz
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
Pargalı-Hatice Sultan.
Mekan:İncirlik.
Hatice: Hasodabaşı.
Pargalı: Hoşgeldiniz Sultan'ım. Kalbimin sultanı efendim.
Hatice:
*
Hatice: Sağ salim döndüğünüze şükrediyorum.Eyüp Sultan Hazretleri'ne adak adamıştım.Yarından tezi yok-
Pargalı: Bu gözler korudu beni. ( Elinde mendil,mendili okşarken) Savaş meydanında kafire kılıç sallarken hep yanımdaydı.Hep kalbimin üstünde taşıdım bu mendili Sultan'ım.
*
Pargalı: Ateşin başında dalmışım size mektup yazıyorum aniden Hünkarım belirdi yanımda.
Hatice: Eyvah !
Pargalı: Önce bilemedim napıcağımı. Sonra ateşe attım yazdığım mektubu.
Hatice: O yazdığınız hisler yandı gitti mi ?
Pargalı: Ben hala yanıyorum sultanım ( işte burası fenaaa'ydı : D )
Hatice: Ne yazmıştınız o mektupta ?
Pargalı: Gözleriniz sultanım burada ; Tuna Nehri'ni,geceyi, ruhumu aydınlatıyor.
Hatice:
*
Hatice: Gitmeliyim. Bir gören olacak korkuyorum.
Pargalı: Bende korkuyorum sultanım. Sizi bir daha görememekten,mübarek ellerinize temas edememekten ( o sıra elini öper. )
Gülfem: Sultanım Nigar Kalfa geliyor.
Pargalı: Sultanım siz şöyle geçin,ses etmeyin.
-Hayırdır Nigar Kalfa ?
Nigar Kalfa: Sizi arıyordum hasodabaşım. Hünkarımız sizi çağırıyor çok acil.
Pargalı: N'oldu ?
Nigar Kalfa: Hürrem Hatun hastalandı.
Pargalı paçaları toplar,doğru hünkarın odasına...
__________________
Mekan:İncirlik.
Hatice: Hasodabaşı.
Pargalı: Hoşgeldiniz Sultan'ım. Kalbimin sultanı efendim.
Hatice:
*
Hatice: Sağ salim döndüğünüze şükrediyorum.Eyüp Sultan Hazretleri'ne adak adamıştım.Yarından tezi yok-
Pargalı: Bu gözler korudu beni. ( Elinde mendil,mendili okşarken) Savaş meydanında kafire kılıç sallarken hep yanımdaydı.Hep kalbimin üstünde taşıdım bu mendili Sultan'ım.
*
Pargalı: Ateşin başında dalmışım size mektup yazıyorum aniden Hünkarım belirdi yanımda.
Hatice: Eyvah !
Pargalı: Önce bilemedim napıcağımı. Sonra ateşe attım yazdığım mektubu.
Hatice: O yazdığınız hisler yandı gitti mi ?
Pargalı: Ben hala yanıyorum sultanım ( işte burası fenaaa'ydı : D )
Hatice: Ne yazmıştınız o mektupta ?
Pargalı: Gözleriniz sultanım burada ; Tuna Nehri'ni,geceyi, ruhumu aydınlatıyor.
Hatice:
*
Hatice: Gitmeliyim. Bir gören olacak korkuyorum.
Pargalı: Bende korkuyorum sultanım. Sizi bir daha görememekten,mübarek ellerinize temas edememekten ( o sıra elini öper. )
Gülfem: Sultanım Nigar Kalfa geliyor.
Pargalı: Sultanım siz şöyle geçin,ses etmeyin.
-Hayırdır Nigar Kalfa ?
Nigar Kalfa: Sizi arıyordum hasodabaşım. Hünkarımız sizi çağırıyor çok acil.
Pargalı: N'oldu ?
Nigar Kalfa: Hürrem Hatun hastalandı.
Pargalı paçaları toplar,doğru hünkarın odasına...
__________________
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
pargalı ve sultan süleymanın şiirlerden bahsettiği şiir okudukları sarayın bahçesinde geçen bir sahne vardı. sultan hürrem beni tekrar şiir yazdırabilir gibi birşeyler diyordu hangi bölüm olduğunu hatırlamıyorum da o replikleri, şiirleri bilen biri paylaşabilir mi acaba?
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
Hürrem-Mahidevran
Hürrem: Nigar kalfa benim sandikta Hünkar'imin hediye kumaslari var..bu kumaslari(kumasi yere serer).. ben giymem..en güzel ipekler, Sultan'lara layik..
Mahidevran(kumasi kasteder): kaldirin sunu..Hünkar'ima layik olmayan cirkinlikleri kaldirin yolumun üstünden..
Hürrem: Hünkar'imin haremdeki cirkinler gidecek..sadece güzelikler kalacak..
Mahidevran: eski saray senin gibi Cariye'lerle dolu..cok yakisirsin oraya..
Hürrem: sehzade doguran nasil gider bu saraydan?
Mahidevran: oglan doguracagini nerden biliyorsun?
Hürrem: biliyorum,erkek olacak..sonra yine erkek olacak.sonra yine erkek olacak,yine erkek olacak..!
Mahidevran: dogum yataginda can verirsin insallah..!
Hürrem: Nigar kalfa benim sandikta Hünkar'imin hediye kumaslari var..bu kumaslari(kumasi yere serer).. ben giymem..en güzel ipekler, Sultan'lara layik..
Mahidevran(kumasi kasteder): kaldirin sunu..Hünkar'ima layik olmayan cirkinlikleri kaldirin yolumun üstünden..
Hürrem: Hünkar'imin haremdeki cirkinler gidecek..sadece güzelikler kalacak..
Mahidevran: eski saray senin gibi Cariye'lerle dolu..cok yakisirsin oraya..
Hürrem: sehzade doguran nasil gider bu saraydan?
Mahidevran: oglan doguracagini nerden biliyorsun?
Hürrem: biliyorum,erkek olacak..sonra yine erkek olacak.sonra yine erkek olacak,yine erkek olacak..!
Mahidevran: dogum yataginda can verirsin insallah..!
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
Süleyman:ben seni ballara kaymaklara katarak yerim Hürrem
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
-bir kez yüzüme bakın, gözlerinize temas edebileyim...benden esirgediğiniz tebessüme hasret kaldım...
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
Pargalı-Hatice.
Pargalı: Günlerdir yüzünüze hasret kaldım.
Hatice utangaç utangaç bakıp,Mustafa'ya döner.
Hatice: Mustafa yavaş olun biraz, Lala Paşa içeride.
-Çok meşkaleniz vardır. Ben meşgul etmiyeyim.
Pargalı: Benim aklım,fikrim sizinle meşgul sultanım bilmez misiniz ? Bir kez yüzüme bakın. Gözlerinize temas edebileyim. Benden esirgediğiniz tebessüme hasret kaldım.
Hatice: İmkanım olsa esirgemem. Lakin duymuşsunuzdur ; validemin,hünkarımın benim için tasarrufları var.
Pargalı: Benim de var. Benimde ümidim var. Rüyalarım var sizinle görmek istediğim sultanım. Hünkarım ne der bilmiyorum ama elimde değil.
-
Pargalı: N'oldu ? Ne var ? Ne zaman geldin sen buraya ?
Hürrem: Epey oldu. Gözün Hatice Sultan dan başkasını görmüyor.
Pargalı: Hürrem Hatun,böyle konuşma ! Zira bu seni ilgilendirmez. Sen dairene git,otur,doğumunu bekle. Buralarda böyle dolaşma. Sağlığına zarar.. Anladın ?
Hürrem: Pargalı .. Ben nerde istersem orda gezerim,ne istersem görürüm,ne istersem söylerim.
Pargalı: Sultanımız meşgul. Lala Kasım Paşa'yla görüşmede.. Dairenize gidin !
Hürrem: Korkma. Bugün anlatmam hünkarıma gördüklerimi . Sonra,istediğim zaman anlatırım.
Pargalı: Mahidevran haklı. Bu kadından kurtulmalıyız. Yoksa o bizden kurtulacak.
Pargalı: Günlerdir yüzünüze hasret kaldım.
Hatice utangaç utangaç bakıp,Mustafa'ya döner.
Hatice: Mustafa yavaş olun biraz, Lala Paşa içeride.
-Çok meşkaleniz vardır. Ben meşgul etmiyeyim.
Pargalı: Benim aklım,fikrim sizinle meşgul sultanım bilmez misiniz ? Bir kez yüzüme bakın. Gözlerinize temas edebileyim. Benden esirgediğiniz tebessüme hasret kaldım.
Hatice: İmkanım olsa esirgemem. Lakin duymuşsunuzdur ; validemin,hünkarımın benim için tasarrufları var.
Pargalı: Benim de var. Benimde ümidim var. Rüyalarım var sizinle görmek istediğim sultanım. Hünkarım ne der bilmiyorum ama elimde değil.
-
Pargalı: N'oldu ? Ne var ? Ne zaman geldin sen buraya ?
Hürrem: Epey oldu. Gözün Hatice Sultan dan başkasını görmüyor.
Pargalı: Hürrem Hatun,böyle konuşma ! Zira bu seni ilgilendirmez. Sen dairene git,otur,doğumunu bekle. Buralarda böyle dolaşma. Sağlığına zarar.. Anladın ?
Hürrem: Pargalı .. Ben nerde istersem orda gezerim,ne istersem görürüm,ne istersem söylerim.
Pargalı: Sultanımız meşgul. Lala Kasım Paşa'yla görüşmede.. Dairenize gidin !
Hürrem: Korkma. Bugün anlatmam hünkarıma gördüklerimi . Sonra,istediğim zaman anlatırım.
Pargalı: Mahidevran haklı. Bu kadından kurtulmalıyız. Yoksa o bizden kurtulacak.
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
8. Bölüm
Pargalı İbrahim çarşıda.
Satıcı: Hoşgeldiniz efendim, buyrun.
Pargalı İbrahim: Şunlara bir bakayım, şunada (broşlara bakar)
Satıcı: Bir de şuna bakınız, müstesna bir parça (kelebek broşu gösterir)
Matrakçı: Selamın aleyküm, benden habersiz çarşıya geliyorsun. (kelebek broşu görür) oo nedir bu, çok güzel,
çok zarif.
Pargalı İbrahim: Sen de beğendin, değil mi.
Pargalı İbrahim çarşıda.
Satıcı: Hoşgeldiniz efendim, buyrun.
Pargalı İbrahim: Şunlara bir bakayım, şunada (broşlara bakar)
Satıcı: Bir de şuna bakınız, müstesna bir parça (kelebek broşu gösterir)
Matrakçı: Selamın aleyküm, benden habersiz çarşıya geliyorsun. (kelebek broşu görür) oo nedir bu, çok güzel,
çok zarif.
Pargalı İbrahim: Sen de beğendin, değil mi.
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
ibrahim:
kalbim bu kelebek gibi kanat çırpar sultanım
izin verin sizin göğsünüzde dinlensin.
size emanettir sultanım.
hatice(duygulanır):
benimde kalbim sana emanettir ibrahim
kalbim bu kelebek gibi kanat çırpar sultanım
izin verin sizin göğsünüzde dinlensin.
size emanettir sultanım.
hatice(duygulanır):
benimde kalbim sana emanettir ibrahim
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
8. Bölüm.
Gülfem, Hatice'ye kelebek broşu verir.
Gülfem: Sultanım, ne demış sesli okusanıza.
Hatice Sultan: Kalbım bu kelebek gibi kanat çırpıyor, izin verin bu kelebek sizin göğsünüzde dinlensin, size emanettir Sultanım.
Benim kalbımde sana emannettir İbrahim.
....
Hatice - İbrahim.
Pargalı İbrahim: Sultanım. (İbrahim kelebek broşu görür, gülümser.) beğendiniz mi ?
Hatice Sultan: Bayıldım, hiç çıkarmıyorum. Bu kelebek hep bende.
(Hatice, İbrahim'e giysisinden kopardığı çiçek motifi verir.)
Hatice Sultan: Benden de bir şey olsun sizde hatıra. Artık görüşmememiz lazım.
Pargalı İbrahim: neden görüşmememiz lazım.
Hatice Sultan: Validem beni baş göz edecek yakında.
Pargalı İbrahim: Kim bu bahtiyar ?
Gülfem, Hatice'ye kelebek broşu verir.
Gülfem: Sultanım, ne demış sesli okusanıza.
Hatice Sultan: Kalbım bu kelebek gibi kanat çırpıyor, izin verin bu kelebek sizin göğsünüzde dinlensin, size emanettir Sultanım.
Benim kalbımde sana emannettir İbrahim.
....
Hatice - İbrahim.
Pargalı İbrahim: Sultanım. (İbrahim kelebek broşu görür, gülümser.) beğendiniz mi ?
Hatice Sultan: Bayıldım, hiç çıkarmıyorum. Bu kelebek hep bende.
(Hatice, İbrahim'e giysisinden kopardığı çiçek motifi verir.)
Hatice Sultan: Benden de bir şey olsun sizde hatıra. Artık görüşmememiz lazım.
Pargalı İbrahim: neden görüşmememiz lazım.
Hatice Sultan: Validem beni baş göz edecek yakında.
Pargalı İbrahim: Kim bu bahtiyar ?
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
8. Bölüm
Kanuni: Ey aşk ! Razıyım gel,sinende hergün öldür beni. Sonra hergün bir busenle yeniden doğur beni. Şefkatinden,mahreminden esirgeme beni. Güneşinde yak, ay ışığında gizle beni.
Hürrem Mehmet'e ninni okurken söylenen şiir.
Dinlemenizi tavsiye ederim
__________________
Kanuni: Ey aşk ! Razıyım gel,sinende hergün öldür beni. Sonra hergün bir busenle yeniden doğur beni. Şefkatinden,mahreminden esirgeme beni. Güneşinde yak, ay ışığında gizle beni.
Hürrem Mehmet'e ninni okurken söylenen şiir.
Dinlemenizi tavsiye ederim
__________________
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
9.Bölüm
Kanuni: Pargalı gel otur şöyle. Al kalemi eline, yaz.
Yavuz sultan selim han hazretlerin'den olma Ayşe Hafsa Valide Sultan'dan doğma Hatice Sultan'ın, Vezir'i azam Piri Mehmet Paşa'nın mahtumu Mehmed Çelebi'yi namımıza tayin etttim.
-Pargalı elinde kalemi zor tutmaktadır, Kanuni onu inceler. Pargalı yazmaya devam eder.-
Kanuni: Yüz bin duka altın mihrimuhatcel bedeli tayin edilsin.(Piri paşa'ya dönerek; ) Ağırlıklar hazırlansın nişan hazırlıklarını tez başlatın.
Piri Paşa: Hemen hünkarım.
Kanuni: (Pargalı'ya; ) Hatice Sultan'a yakışır bir nişan istiyorum pargalı. Bu kutlu günün sorumluluğu sümbül ağa'da ama ben seni bilirim.
Pargalı: Şer..Şeref duyarım Hünkarım.(Orda öylece kalır.)
--------------------------
-Pargalı kendi odasına gelir.-
Pargalı: Buraya kadarmış pargalı. (Ayna'da kendine bakar.) Sultan'ın böyle buyurdu. Sende fermanı elinle kaleme aldın. Ölüm fermanını yazdın pargalı!! Sen kim, Hatice Sultan'la tasabur etmek kim!!! Tanrı izin verse, Sultan Süleyman izin vermez...
-Kemanı'na bakar, eline alır iyice bakar, Masanın kenarına birkaç kez vurarak kırar. Eline bakar, üstünü düzeltir ve gider.-
--------------------------
Kanuni: Hayırdır pargalı yüzün düşmüş. Bilmediğim birşey mi var benim? (imalı)
Parfalı: Haşa Hünkarım. Ben sizden ne saklayabilirim, mümkün mü?
--------------------------
Şehzade Mustafa: Baba kadınlar niye ağlıyor?
Kanuni: Nerden çıktı bu soru?
Şehzade Mustafa: Gördüm hep ağlıyorlar.
Kanuni: Bizim yüzümüzden. Biz erkekler üzüyoruz bazen onları.
Şehzade Mustafa: Be üzmeyeceğim kadınları. Annemi de Hatice'yi de üzmeyeceğim.
-Kanuni, Şehzade Mustafa'yı öper.-
-İçeri Hürrem girer.-
Kanuni: Hürrem Hatun erken geldin. Mustafa'yla oyun oynuyoruz.
Hürrem: Mustafa, nasılsın? (Karnını göstererek.) Bak burda sana kardeş.
Şehzade Mustafa: Yine mi kardeş?
Kanuni: Sen en büyüklerisin. Ağabey olucaksın ikisinede yol göstericeksin.
Şehzade Mustafa: Ben anneme gidicem. O çok üzgündür şimdi.
-Kalkar gider.-
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
9. Bölüm.
1. Part.
Piri Paşa: Kaptan-ı Derya Polat Mustafa Paşa. Evvela sen başla.
Mustafa Paşa: Tersanelerimize yeni 1000 amele takviyesi yaptık. Gece gündüz 200 adet yeni kadırgayı inşa etmek için çalışıyorlar. Allah'ın izniyle baharda suya atmış oluruz hünkarım.
Kanuni: Hazirana çıkıyoruz sefere. Hazırlığınızı ona göre yapın.
Piri Paşa: İnşallah hünkarım. Anadoluda ki sancak beylere ve kadralara ferman-ı şerifinizi yolladık.Sefer-i Hümayun hazırlıklarına başladılar.
Mustafa Paşa: Yeni toplar döktürüyoruz hünkarım. Darbzen cinsi toplara ağırlık vereceğiz.
Kanuni: Darbzen iyidir Mustafa Paşa lakin bacaluşkayı da ihmal etmeyin. Menzili uzundur. Rodos kalesinin surları Belgrad'a benzemez, 2 katı güçlüdür derler.
Mustafa Paşa,eğilir.
Piri Paşa: Rumeli ve Anadolu da 40 bin kürekçi, 20 bin azep asker yazımına başladık hünkarım.
Kanuni: Ala.
Ferhat Paşa: Şarkta Dulkadir de sıkıntı var hünkarım.
Kanuni: Ne sıkıntı olabilir Ferhat Paşa ? Sende Dulkadirle barışamadın gitti.
Ferhat Paşa: Hünkarım arz ediyim,Dulkadiroğlu Ali Bey, Mısırdaki Memlüklerle irtibat halinde. Rodos seferi için Maraştan,Sivastan Elbistandan bize asker sevk etmeyeceğini her mecliste söyler olmuş.
Kanuni: O vakit Ferhat Paşa topla askerini savuştur bu belayı. Dulkadiroğlunun aklını başına almasını sağla yahut al başını gel buraya.
- Gel bakalım Piri Reis,bakalım senin şu haritalarına.
Ahmet Paşa: Yalan söylüyor. Nifak sokuyor.
Pargalı:
Ahmet Paşa: Dulkadiroğlu Ali Bey öyle bir adam değildir. Ferhat paşa'nın derdi başka.
Piri Paşa: Ahmet Paşa,günaha girme.
Kanuni: Çoban Mustafa Paşa, serdar olucaksın. Piri Paşa'nın sağ kolusun bundan böyle. Ferhat Paşa şarka gidiyor sende burada orduyu sefere hazır ediceksin.
Mustafa Paşa: Şeref duyarım hünkarım.
Ahmet Paşa: Hünkarım,Layoş kafiri boş durmuyor. Avrupa saraylarında Sultan Süleyman artık bundan sonra buralara gelemez diyormuş. Dili uzamış.
Kanuni: Onun dilini koparacağımı,o günlerin yakın olduğunu,dilsiz sokaklarda dolaştırıp aleme göstereceğimi sana bu havadisi getirenlere tez iletesin Paşa. Lakin unutmayasın yoksa seninde dilin gider. Pargalıya dönüp,gülümser.
Sümbül: Kır bana da 10 tane bıldırcın sahana. Bir de şu kilerin altındaki pastırmadan koy biraz midem bayram etsin.
Şeker Ağa: Valla Sümbül ağa, 30 bıldırcın yumurtasını zor topladım. Hünkarımıza az kalmasın. Ne kiler kaldı ne birşey. Bıldırcınlar yumurtadan kesildi.
Sümbül: Hadi hadi..
-Hayırdır boncuk ?
Boncuk: Sümbül Ağa, çarşıya ineceğim izin günüm. Bir diyeceğin var mı ?
Şeker Ağa: Çarşıya inince bizim Bulgara söyle bizim malları da yüklesinler.
Boncuk: Tamam hallederim.
Sümbül: Aa, çarşı,esnaftan Şeker Ağaya ne hediye gelirse önce ben görücem.
Boncuk: Baş üstüne.
Şeker Ağa: Allah Allah. Ya ne hediyesi gelecek Sümbül Ağa. Böyle tadımlık birşeyler yolluyorlar.
Sümbül: Olsun,tadımlık olsun. Bende tadıyım benim de canım var508719
Pargalı: Sultanım hayrola ? Mühim birşey mi var ? Hünkarımı şuan görmeniz mümkün değil.
Mahidevran: Ben senin için geldim İbrahim.
Pargalı: Anlamadım.
Mahidevran: Birazdan has bahçeye Hatice Sultanı çıkartıcam. Biraz yürüsün, hava alsın diye. Sende gel.
Pargalı:
Mahidevran: Bakma bana öyle,ben herşeyi biliyorum.
Pargalı: Neyi biliyorsunuz ?
Mahidevran: Geliyor musun gelmiyor musun ?
Pargalı: .
Daye: Bugün biraz daha yüzü açılmış Hatice Sultanın.
Valide: İnşallah daye. Aklım onda. Kaç gün oldu,benzi hala soluk geliyor bana.
Daye: Mahidevran Sultan hiç yalnız bırakmıyor. Hep yanında,onla çok ilgili.
Valide: Belki ona açılıyordur,tasası neyse söylüyordur.
Hatice: Dönelim. Mecalim yok.
Mahidevran: Şu temiz havayı çek içine.
-Vişne şurubu hazırlattım otur burada hemen alıp geliyorum.
Hatice: İstemiyorum. Hiçbirşey istemiyorum.
Pargalı: Sultanım. Siz karın altındasınız,ben size ulaşamıyorum.derin bir nefes alır. Rabbim öyle bir gece yaşatmasın bir daha bana.
Hatice: Beni gördünüz demek.
Hatice gülümser.
Pargalı kafasını sallar.
Hatice: Hatırlamıyorum,bayılmışım. Şimdi iyiyim. Güneş parladı bugün. Lakin yine de dairemde mahpus olucam.
Pargalı: Duydum ki iyileşmek için çaba sarf etmiyormuşsunuz.
Hatice: Kim için iyileşicem ?
Pargalı: Benim için sultanım...Bizim için..
Hatice: Mustafa'nın hocası, Mehmet Çelebiyi münasip buluyor validem.
Pargalı: Sultanım, Rodos seferinden hayırlısıyla dönelim ben çaresini bulacağım. Güvenin bana. Ağlamayın.
Küçük bir şişe sıkıştırır eline.
Pargalı: Bir ömür boyunca gözünüzden akan yaş doldurmasın bu şişeyi. Size söz veriyorum sizi hiç ağlatmayacağım. Yüzünüzü hep güldüreceğim.
Hatice gülümser.
Nigar: Bak çok sağlıklı maşallah. Süt annenin,sütü yaramış.
Hürrem: Anne vermeli sütü. Bak, boş artık memem. Oğlum yok süt yok.
- Bu ne ? Bunlar ?
Nigar: Korkma ! Muska onlar,adettir. Çocuğa iyilik sağlık getirsin,kötülüklerden nazarlardan korusun diye takılır. İçinde dualar yazılı.
Hürrem: Ya iyi dua değil, kötü dua varsa içinde.
Nigar: Olur mu ? Hayırlı dualar yazılı.
Hürrem: Kim yazdı bu duaları. Valide mi ?
Nigar: Bu duaları bir hatun yazıyor.
Hürrem: Bana da yazsın dua.
Hürrem: Gülnihal, sen mi geldin.
Gülnihal: Ben geldim.
okşamaya çalışır ama Gülnihal yüzünü çevirir.
Hürrem: Senin yaraların çok kötü olmuş.
Gülnihal: Benim yara yüzümde,benim yüzüm çirkin oldu. Ama senin kalbin çirkin. Bana bak, bak kendini gör.
1. Part.
Piri Paşa: Kaptan-ı Derya Polat Mustafa Paşa. Evvela sen başla.
Mustafa Paşa: Tersanelerimize yeni 1000 amele takviyesi yaptık. Gece gündüz 200 adet yeni kadırgayı inşa etmek için çalışıyorlar. Allah'ın izniyle baharda suya atmış oluruz hünkarım.
Kanuni: Hazirana çıkıyoruz sefere. Hazırlığınızı ona göre yapın.
Piri Paşa: İnşallah hünkarım. Anadoluda ki sancak beylere ve kadralara ferman-ı şerifinizi yolladık.Sefer-i Hümayun hazırlıklarına başladılar.
Mustafa Paşa: Yeni toplar döktürüyoruz hünkarım. Darbzen cinsi toplara ağırlık vereceğiz.
Kanuni: Darbzen iyidir Mustafa Paşa lakin bacaluşkayı da ihmal etmeyin. Menzili uzundur. Rodos kalesinin surları Belgrad'a benzemez, 2 katı güçlüdür derler.
Mustafa Paşa,eğilir.
Piri Paşa: Rumeli ve Anadolu da 40 bin kürekçi, 20 bin azep asker yazımına başladık hünkarım.
Kanuni: Ala.
Ferhat Paşa: Şarkta Dulkadir de sıkıntı var hünkarım.
Kanuni: Ne sıkıntı olabilir Ferhat Paşa ? Sende Dulkadirle barışamadın gitti.
Ferhat Paşa: Hünkarım arz ediyim,Dulkadiroğlu Ali Bey, Mısırdaki Memlüklerle irtibat halinde. Rodos seferi için Maraştan,Sivastan Elbistandan bize asker sevk etmeyeceğini her mecliste söyler olmuş.
Kanuni: O vakit Ferhat Paşa topla askerini savuştur bu belayı. Dulkadiroğlunun aklını başına almasını sağla yahut al başını gel buraya.
- Gel bakalım Piri Reis,bakalım senin şu haritalarına.
Ahmet Paşa: Yalan söylüyor. Nifak sokuyor.
Pargalı:
Ahmet Paşa: Dulkadiroğlu Ali Bey öyle bir adam değildir. Ferhat paşa'nın derdi başka.
Piri Paşa: Ahmet Paşa,günaha girme.
Kanuni: Çoban Mustafa Paşa, serdar olucaksın. Piri Paşa'nın sağ kolusun bundan böyle. Ferhat Paşa şarka gidiyor sende burada orduyu sefere hazır ediceksin.
Mustafa Paşa: Şeref duyarım hünkarım.
Ahmet Paşa: Hünkarım,Layoş kafiri boş durmuyor. Avrupa saraylarında Sultan Süleyman artık bundan sonra buralara gelemez diyormuş. Dili uzamış.
Kanuni: Onun dilini koparacağımı,o günlerin yakın olduğunu,dilsiz sokaklarda dolaştırıp aleme göstereceğimi sana bu havadisi getirenlere tez iletesin Paşa. Lakin unutmayasın yoksa seninde dilin gider. Pargalıya dönüp,gülümser.
Sümbül: Kır bana da 10 tane bıldırcın sahana. Bir de şu kilerin altındaki pastırmadan koy biraz midem bayram etsin.
Şeker Ağa: Valla Sümbül ağa, 30 bıldırcın yumurtasını zor topladım. Hünkarımıza az kalmasın. Ne kiler kaldı ne birşey. Bıldırcınlar yumurtadan kesildi.
Sümbül: Hadi hadi..
-Hayırdır boncuk ?
Boncuk: Sümbül Ağa, çarşıya ineceğim izin günüm. Bir diyeceğin var mı ?
Şeker Ağa: Çarşıya inince bizim Bulgara söyle bizim malları da yüklesinler.
Boncuk: Tamam hallederim.
Sümbül: Aa, çarşı,esnaftan Şeker Ağaya ne hediye gelirse önce ben görücem.
Boncuk: Baş üstüne.
Şeker Ağa: Allah Allah. Ya ne hediyesi gelecek Sümbül Ağa. Böyle tadımlık birşeyler yolluyorlar.
Sümbül: Olsun,tadımlık olsun. Bende tadıyım benim de canım var508719
Pargalı: Sultanım hayrola ? Mühim birşey mi var ? Hünkarımı şuan görmeniz mümkün değil.
Mahidevran: Ben senin için geldim İbrahim.
Pargalı: Anlamadım.
Mahidevran: Birazdan has bahçeye Hatice Sultanı çıkartıcam. Biraz yürüsün, hava alsın diye. Sende gel.
Pargalı:
Mahidevran: Bakma bana öyle,ben herşeyi biliyorum.
Pargalı: Neyi biliyorsunuz ?
Mahidevran: Geliyor musun gelmiyor musun ?
Pargalı: .
Daye: Bugün biraz daha yüzü açılmış Hatice Sultanın.
Valide: İnşallah daye. Aklım onda. Kaç gün oldu,benzi hala soluk geliyor bana.
Daye: Mahidevran Sultan hiç yalnız bırakmıyor. Hep yanında,onla çok ilgili.
Valide: Belki ona açılıyordur,tasası neyse söylüyordur.
Hatice: Dönelim. Mecalim yok.
Mahidevran: Şu temiz havayı çek içine.
-Vişne şurubu hazırlattım otur burada hemen alıp geliyorum.
Hatice: İstemiyorum. Hiçbirşey istemiyorum.
Pargalı: Sultanım. Siz karın altındasınız,ben size ulaşamıyorum.derin bir nefes alır. Rabbim öyle bir gece yaşatmasın bir daha bana.
Hatice: Beni gördünüz demek.
Hatice gülümser.
Pargalı kafasını sallar.
Hatice: Hatırlamıyorum,bayılmışım. Şimdi iyiyim. Güneş parladı bugün. Lakin yine de dairemde mahpus olucam.
Pargalı: Duydum ki iyileşmek için çaba sarf etmiyormuşsunuz.
Hatice: Kim için iyileşicem ?
Pargalı: Benim için sultanım...Bizim için..
Hatice: Mustafa'nın hocası, Mehmet Çelebiyi münasip buluyor validem.
Pargalı: Sultanım, Rodos seferinden hayırlısıyla dönelim ben çaresini bulacağım. Güvenin bana. Ağlamayın.
Küçük bir şişe sıkıştırır eline.
Pargalı: Bir ömür boyunca gözünüzden akan yaş doldurmasın bu şişeyi. Size söz veriyorum sizi hiç ağlatmayacağım. Yüzünüzü hep güldüreceğim.
Hatice gülümser.
Nigar: Bak çok sağlıklı maşallah. Süt annenin,sütü yaramış.
Hürrem: Anne vermeli sütü. Bak, boş artık memem. Oğlum yok süt yok.
- Bu ne ? Bunlar ?
Nigar: Korkma ! Muska onlar,adettir. Çocuğa iyilik sağlık getirsin,kötülüklerden nazarlardan korusun diye takılır. İçinde dualar yazılı.
Hürrem: Ya iyi dua değil, kötü dua varsa içinde.
Nigar: Olur mu ? Hayırlı dualar yazılı.
Hürrem: Kim yazdı bu duaları. Valide mi ?
Nigar: Bu duaları bir hatun yazıyor.
Hürrem: Bana da yazsın dua.
Hürrem: Gülnihal, sen mi geldin.
Gülnihal: Ben geldim.
okşamaya çalışır ama Gülnihal yüzünü çevirir.
Hürrem: Senin yaraların çok kötü olmuş.
Gülnihal: Benim yara yüzümde,benim yüzüm çirkin oldu. Ama senin kalbin çirkin. Bana bak, bak kendini gör.
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
4. Part.
Matrakçı: Victoria naptı acaba ?
-Ha ?
-O ışığın ardında kim var Pargalı ?
Pargalı: Sultanım var Matrakçı.
Mahidevran: Akşam oldu artık Mustafa'm. Yeter artık bırak oyunu.
Mustafa, basamağa çıkarken takılıp,düşer.
Hatice: Mustafa'm acıdı mı canın ?
Mustafa: Acımadı.
Valide: Gel yanıma gel. Gel bir sükunet bul gel. Başım döndü koşmandan.
Mustafa: Baba baba !
Kanuni: İyi hepinizi birlikte buldum. Gelirken söyleyeceklerim vardı sana validem.
Valide: Hayırdır, ne zaman çıkıyorsun sefere ?
Kanuni: Yakında az kaldı.
-Mustafa'm aslan parçam. Haremim sana emanet yine.
Mustafa: Bende gelicem sefere. Sümbül baksın hareme.
Kanuni: Bundan sonraki ilk sefere birlikte gideceğiz,söz. Zırhımızı giyicez,kılıcımızı kuşanıcaz. Daha nice seferlerimiz olucak.
-Oturun,söyleyeceklerim var. Hatice'm sende şükür iyileştin. Validem,eğer iznin olursa Hatice'nin Piri Paşa'nın mahtumu Mehmet Çelebi'nin izdivacını isterim.
Valide: Pek müsaniptir. Allah'ın izniyle sen dön Rodos'tan hemen düğünü yaparız.
Kanuni: Lakin ben yola revan olmadan nişan yapılsın isterim. Siz hazırlıklara başlayın ben Piri Paşa'yla konuşurum. Sağ salim seferden dönünce de düğünü yaparız. Hatice'm,kıymetlim senin saadetin benim saadetimdir.
Hürrem: Hala o odada mı hünkarım.
Gülnihal: Evet,orada. Hatice Sultan,Valide Sultan şimdi çıktılar. Hünkarım kaldı.
Hürrem: Mahidevranla başbaşa mı yani odada ?
Gülnihal: Evet.
Hürrem: Yüzüne ne yaptın ? Yaralar iyileşmiş.
Gülnihal: Hiiç . Hiçbirşey.
Hatice: Hünkarım ölüm fermanımı verdi Gülfem. Mehmet Çelebi'yle evlendiriyor beni.
Gülfem: Öyle demeyin. Gün doğmadan neler doğar. Lütfen ağlamayın artık.
Hatice: Gün doğmadan Allah canımı alsın. Kaderim buymuş.
Mahidevran: Manisa Sarayı'nda ki mutlu günlerimiz gibi. Mustafa'm size sarılmış uyuyor. Güvenli kucağınızda mutluluk bir sağanak gibi yağardı. Bu saraydaysa keder yağıyor üzerimize. Ben bu keder sağanağı altında yapayalnız korkuyorum. Diz çöker. İstikbalimizi göremiyorum,bu keder beni kör etti. Sizden çaresizce benden esirgediğiniz şefkati dileniyorum. İşlediğim kusur için sizden binlerce kez özür dilerim. Yüce affınıza sığınıyorum.
Hünkar, Mahi'nin yüzünü okşar ve elinden tutup kaldırır.
Kanuni: Kusur elbet insana mahsustur. Lakin sen beni hiçe saydın. Benim tercihlerimi hiçe saydın. Soframa zehir soktun. Sen bizim aramızdaki hürmeti zehirledin Mahidevran.
Kanuni: Piri Paşa'yı çağır bana Pargalı.
Pargalı: Divan için mi görüşeceksiniz hünkarım.
-Piri Paşa huzura kabulü bekler hünkarım.
Piri Paşa: Sabah şerifleriniz hayrolsun hünkarım.
Kanuni: Hayırlı olur inşallah Piri Paşa. Bizi yalnız bırak İbrahim.
İbrahim çıkar.
Kanuni: Ailemin saadeti benim için çok önemlidir,bilirsiniz. Onların saadeti benim saadetimdir. Kız kardeşim Hatice Sultan ise nezaketi ve zerafetiyle kalbimin baş köşesindedir. Onu ancak mahtumunuz Mehmet Çelebi gibi kamil bir gence emanet edebilirim.
Piri Paşa: Hünkarım bu ailemiz için büyük bir şereftir.
Kanuni: Öyleyse Rodos'a gitmeden ilan edelim.
Hasoda Görevlisi: Hasodabaşım,hünkarım sizi çapırıyor.
Kanuni: Pargalı,gel otur şöyle. Al kalemi eline,yaz.
- Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri'nden olma,Ayşe Hafza Valide Sultan dan doğma Hatice Sultan'ı Veziriazam Piri Mehmet Paşa'nın mahtumu Mehmet Çelebi'yi namzet tayin ettim.
Pargalı:
Kanuni: Yüz bin duka altın, mihri muaccel bedeli tayin edilsin. Ağırlıklar hızlansın, nişan hazırlıklarını tez başlatın.
Piri Paşa: Hemen hünkarım.
Pargalı: Hatice Sultan'a yakışır bir nişan istiyorum Pargalı. Bu kutlu günün sorumluluğu Sümbül Ağa'dan ama ben seni bilirim.
Pargalı: Şe..Şeref duyarım hünkarım.
Matrakçı: Victoria naptı acaba ?
-Ha ?
-O ışığın ardında kim var Pargalı ?
Pargalı: Sultanım var Matrakçı.
Mahidevran: Akşam oldu artık Mustafa'm. Yeter artık bırak oyunu.
Mustafa, basamağa çıkarken takılıp,düşer.
Hatice: Mustafa'm acıdı mı canın ?
Mustafa: Acımadı.
Valide: Gel yanıma gel. Gel bir sükunet bul gel. Başım döndü koşmandan.
Mustafa: Baba baba !
Kanuni: İyi hepinizi birlikte buldum. Gelirken söyleyeceklerim vardı sana validem.
Valide: Hayırdır, ne zaman çıkıyorsun sefere ?
Kanuni: Yakında az kaldı.
-Mustafa'm aslan parçam. Haremim sana emanet yine.
Mustafa: Bende gelicem sefere. Sümbül baksın hareme.
Kanuni: Bundan sonraki ilk sefere birlikte gideceğiz,söz. Zırhımızı giyicez,kılıcımızı kuşanıcaz. Daha nice seferlerimiz olucak.
-Oturun,söyleyeceklerim var. Hatice'm sende şükür iyileştin. Validem,eğer iznin olursa Hatice'nin Piri Paşa'nın mahtumu Mehmet Çelebi'nin izdivacını isterim.
Valide: Pek müsaniptir. Allah'ın izniyle sen dön Rodos'tan hemen düğünü yaparız.
Kanuni: Lakin ben yola revan olmadan nişan yapılsın isterim. Siz hazırlıklara başlayın ben Piri Paşa'yla konuşurum. Sağ salim seferden dönünce de düğünü yaparız. Hatice'm,kıymetlim senin saadetin benim saadetimdir.
Hürrem: Hala o odada mı hünkarım.
Gülnihal: Evet,orada. Hatice Sultan,Valide Sultan şimdi çıktılar. Hünkarım kaldı.
Hürrem: Mahidevranla başbaşa mı yani odada ?
Gülnihal: Evet.
Hürrem: Yüzüne ne yaptın ? Yaralar iyileşmiş.
Gülnihal: Hiiç . Hiçbirşey.
Hatice: Hünkarım ölüm fermanımı verdi Gülfem. Mehmet Çelebi'yle evlendiriyor beni.
Gülfem: Öyle demeyin. Gün doğmadan neler doğar. Lütfen ağlamayın artık.
Hatice: Gün doğmadan Allah canımı alsın. Kaderim buymuş.
Mahidevran: Manisa Sarayı'nda ki mutlu günlerimiz gibi. Mustafa'm size sarılmış uyuyor. Güvenli kucağınızda mutluluk bir sağanak gibi yağardı. Bu saraydaysa keder yağıyor üzerimize. Ben bu keder sağanağı altında yapayalnız korkuyorum. Diz çöker. İstikbalimizi göremiyorum,bu keder beni kör etti. Sizden çaresizce benden esirgediğiniz şefkati dileniyorum. İşlediğim kusur için sizden binlerce kez özür dilerim. Yüce affınıza sığınıyorum.
Hünkar, Mahi'nin yüzünü okşar ve elinden tutup kaldırır.
Kanuni: Kusur elbet insana mahsustur. Lakin sen beni hiçe saydın. Benim tercihlerimi hiçe saydın. Soframa zehir soktun. Sen bizim aramızdaki hürmeti zehirledin Mahidevran.
Kanuni: Piri Paşa'yı çağır bana Pargalı.
Pargalı: Divan için mi görüşeceksiniz hünkarım.
-Piri Paşa huzura kabulü bekler hünkarım.
Piri Paşa: Sabah şerifleriniz hayrolsun hünkarım.
Kanuni: Hayırlı olur inşallah Piri Paşa. Bizi yalnız bırak İbrahim.
İbrahim çıkar.
Kanuni: Ailemin saadeti benim için çok önemlidir,bilirsiniz. Onların saadeti benim saadetimdir. Kız kardeşim Hatice Sultan ise nezaketi ve zerafetiyle kalbimin baş köşesindedir. Onu ancak mahtumunuz Mehmet Çelebi gibi kamil bir gence emanet edebilirim.
Piri Paşa: Hünkarım bu ailemiz için büyük bir şereftir.
Kanuni: Öyleyse Rodos'a gitmeden ilan edelim.
Hasoda Görevlisi: Hasodabaşım,hünkarım sizi çapırıyor.
Kanuni: Pargalı,gel otur şöyle. Al kalemi eline,yaz.
- Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri'nden olma,Ayşe Hafza Valide Sultan dan doğma Hatice Sultan'ı Veziriazam Piri Mehmet Paşa'nın mahtumu Mehmet Çelebi'yi namzet tayin ettim.
Pargalı:
Kanuni: Yüz bin duka altın, mihri muaccel bedeli tayin edilsin. Ağırlıklar hızlansın, nişan hazırlıklarını tez başlatın.
Piri Paşa: Hemen hünkarım.
Pargalı: Hatice Sultan'a yakışır bir nişan istiyorum Pargalı. Bu kutlu günün sorumluluğu Sümbül Ağa'dan ama ben seni bilirim.
Pargalı: Şe..Şeref duyarım hünkarım.
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
5. Part.
Hürrem: Duydunuz mu ? Nigar Hatun,Gülnihal .. Gebeyim. Bir oğlum daha olacak.
Nigar: Tövbe tövbe. Deme öyle ' Allah sağlıklısını versin ' de.
Hürrem: Ben kız doğurmam. Benim oğlum olacak.
-Bütün saray duysun.
Mahidevran: Ah,Hatice Sultan'ım. N'aptın sen,yazık değil mi sana ?
Hatice: Neden ölmedim ? Niye kurtardın beni ?
Daye: Valide Sultanım duyarsa kahrolur. Söylemiyelim.
Gülfem başını sallar.
Pargalı hınçla odasına girer. 2 kere dolanır odada. Sonra aynaya döner.
Pargalı: Buraya kadarmış Pargalı. Sultan'ın böyle buyurdu. Sende fermanı elinle kaleme aldın. Ölüm fermanını yazdın Pargalı ! Sen kim Hatice Sultanla saadet tasavvur etmek kim ! Tanrı izin verse, Sultan Süleyman izin vermez.
O sırada masada duran kemanı 3 hamlede parçalar. ( Haşin erkek O.O )
Mahidevran: Nasıl yaptın ? Gençliğine güzelliğine nasıl kıyarsın.
Hatice: Bana kıydılar ama . Benim kalbimi paramparça ettiler ama. Yine sevmediğim biriyle izdivaç yapmaktansa-
Mahidevran: Hünkarımın en kıymetlisisin sen. Seni yakan ateşi söyle hünkarıma.
Hatice: Nasıl söylerim ? Ölürüm daha iyi.
Pargalı: Hünkarımız çalışıyor içeri giremezsiniz !
Hürrem: Girerim. Mühim.
Pargalı: Hürrem Hatun, hasodaya aklına estikçe giremezsin. Buraya çağırılmadıkça gelemezsin. Şunu anlamadın,gitti !
Hürrem: Pargalı İbrahim,sen beni anlamadın. Ben mühim dedim ve Sultan Sülüman'ı görücem.
Hürrem: Bu oda bana yasak mı ?
Pargalı: Hünkarım bağışlayın,engellemeye çalıştım lakin-
Kanuni: Tamam Pargalı.
-Hürrem Hatun.
Hürrem: Ben sana müjde vermeye geldim. Bir şehzade daha vericem sana. Gebeyim.
Kanuni: Allahtan hayırlısı
Hürrem: Memnun değil misin ? Bir şehzade daha geliyor hünkarım.
Kanuni: Memnunum, hem de çok memnunum lakin şimdi çalışıyorum. Çekilebilirsin .
Pargalı: Buyrun Hürrem Hatun.
-Hünkarım,tebrik ederim.
Kanuni: Sağol Pargalı.
Pargalı, koridorda bekleyen Hürrem'in yanına gider.
Hürrem: Hatice Sultan'ın nişan tebriğine gidiyorum. Sen tebrik ettin mi ?
Pargalı: .
Mustafa: Ders bitti hoca ders bitti !
Mehmet Çelebi: Aferin,şehzade. Şimdi söyle bakalım, en çok hangi halanı seviyorsun ?
Mustafa: Hatice halamı.
Mehmet Çelebi: Neden ?
Mustafa: Hatice hep benimle oynar,beni çok sever. Ne istersem yapar. Bende onu güldürürüm,ağladığında.
Mehmet Çelebi: Peki Hatice halan neden ağlıyor ?
Mustafa: Bilmem. Hep ağlıyor kadınlar.
Hürrem: Size mesut olacak bir müjde getirdim.
Valide: Evet,sen dinliyorum. Nedir müjden ?
Hürrem: Ben gebeyim. Yeni şehzade geliyor.
Hürrem: İbrahimi gördüm az evvel. Sana selam yolladı. Üzülme, ben yardım edecek ikinize.
Hatice: İstemem. Sus lütfen.
Mahidevran: O yılan ne dedi ki sana rengin attı ?
Hatice: Hiç. Yorgunum uyumak istiyorum.
Hürrem: Sümbül Ağa,hayırlı haberi her yere duyur.
-Yeni bir şehzade geliyor. Artık 2 şehzade annesi olucam. Şerbet,lokum dağıttır.
Sümbül: Hayırlı olsun,inşallah.
Pargalı: Tersaneden haber geldi hünkarım,ne zaman isterseniz gidebiliriz.
Kanuni: Yarın uygundur Pargalı. Hayırdır,yüzün düşmüş. Birşey mi var bilmediğim ?
Pargalı: Haşa hünkarım,ben sizden ne saklayabilirim. Mümkün mü ?
Hürrem: Duydunuz mu ? Nigar Hatun,Gülnihal .. Gebeyim. Bir oğlum daha olacak.
Nigar: Tövbe tövbe. Deme öyle ' Allah sağlıklısını versin ' de.
Hürrem: Ben kız doğurmam. Benim oğlum olacak.
-Bütün saray duysun.
Mahidevran: Ah,Hatice Sultan'ım. N'aptın sen,yazık değil mi sana ?
Hatice: Neden ölmedim ? Niye kurtardın beni ?
Daye: Valide Sultanım duyarsa kahrolur. Söylemiyelim.
Gülfem başını sallar.
Pargalı hınçla odasına girer. 2 kere dolanır odada. Sonra aynaya döner.
Pargalı: Buraya kadarmış Pargalı. Sultan'ın böyle buyurdu. Sende fermanı elinle kaleme aldın. Ölüm fermanını yazdın Pargalı ! Sen kim Hatice Sultanla saadet tasavvur etmek kim ! Tanrı izin verse, Sultan Süleyman izin vermez.
O sırada masada duran kemanı 3 hamlede parçalar. ( Haşin erkek O.O )
Mahidevran: Nasıl yaptın ? Gençliğine güzelliğine nasıl kıyarsın.
Hatice: Bana kıydılar ama . Benim kalbimi paramparça ettiler ama. Yine sevmediğim biriyle izdivaç yapmaktansa-
Mahidevran: Hünkarımın en kıymetlisisin sen. Seni yakan ateşi söyle hünkarıma.
Hatice: Nasıl söylerim ? Ölürüm daha iyi.
Pargalı: Hünkarımız çalışıyor içeri giremezsiniz !
Hürrem: Girerim. Mühim.
Pargalı: Hürrem Hatun, hasodaya aklına estikçe giremezsin. Buraya çağırılmadıkça gelemezsin. Şunu anlamadın,gitti !
Hürrem: Pargalı İbrahim,sen beni anlamadın. Ben mühim dedim ve Sultan Sülüman'ı görücem.
Hürrem: Bu oda bana yasak mı ?
Pargalı: Hünkarım bağışlayın,engellemeye çalıştım lakin-
Kanuni: Tamam Pargalı.
-Hürrem Hatun.
Hürrem: Ben sana müjde vermeye geldim. Bir şehzade daha vericem sana. Gebeyim.
Kanuni: Allahtan hayırlısı
Hürrem: Memnun değil misin ? Bir şehzade daha geliyor hünkarım.
Kanuni: Memnunum, hem de çok memnunum lakin şimdi çalışıyorum. Çekilebilirsin .
Pargalı: Buyrun Hürrem Hatun.
-Hünkarım,tebrik ederim.
Kanuni: Sağol Pargalı.
Pargalı, koridorda bekleyen Hürrem'in yanına gider.
Hürrem: Hatice Sultan'ın nişan tebriğine gidiyorum. Sen tebrik ettin mi ?
Pargalı: .
Mustafa: Ders bitti hoca ders bitti !
Mehmet Çelebi: Aferin,şehzade. Şimdi söyle bakalım, en çok hangi halanı seviyorsun ?
Mustafa: Hatice halamı.
Mehmet Çelebi: Neden ?
Mustafa: Hatice hep benimle oynar,beni çok sever. Ne istersem yapar. Bende onu güldürürüm,ağladığında.
Mehmet Çelebi: Peki Hatice halan neden ağlıyor ?
Mustafa: Bilmem. Hep ağlıyor kadınlar.
Hürrem: Size mesut olacak bir müjde getirdim.
Valide: Evet,sen dinliyorum. Nedir müjden ?
Hürrem: Ben gebeyim. Yeni şehzade geliyor.
Hürrem: İbrahimi gördüm az evvel. Sana selam yolladı. Üzülme, ben yardım edecek ikinize.
Hatice: İstemem. Sus lütfen.
Mahidevran: O yılan ne dedi ki sana rengin attı ?
Hatice: Hiç. Yorgunum uyumak istiyorum.
Hürrem: Sümbül Ağa,hayırlı haberi her yere duyur.
-Yeni bir şehzade geliyor. Artık 2 şehzade annesi olucam. Şerbet,lokum dağıttır.
Sümbül: Hayırlı olsun,inşallah.
Pargalı: Tersaneden haber geldi hünkarım,ne zaman isterseniz gidebiliriz.
Kanuni: Yarın uygundur Pargalı. Hayırdır,yüzün düşmüş. Birşey mi var bilmediğim ?
Pargalı: Haşa hünkarım,ben sizden ne saklayabilirim. Mümkün mü ?
ariella- Emekli
- Üyelik Tarihi : 21/06/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 699
Rep Puanı : 3691043
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(450/5000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
25.Bölüm.
Hürrem : Hünkarım bana bir at hediye etti.Adını aşık koydum.
Mahidevran : Aşk , aygır adına kadar düştü mü ? der ve alaycı bir şekilde gülümser.
+
-Hürrem'in Hatice'ye yaptığı saygısızlık sonucunda herkes çok şaşırır ve çok kızar-
Hatice : Hürrem Hatun ! Terbiyeni takın.Bu nasıl bir konuşma ? Karşında harem kalfaları yok.Hemen kalk bu sofradan !
-
Mehmet : Anne , babam beni götürmedi.Mustafa da yok.
Hürrem : Nasıl yok , nerde ?
Mahidevran : Babasıyla ordugaha gitti şehzadem.
-Hürrem çok bozulur- ve : Sefere mi gidecek yoksa ?
Hatice : Galiba.Çok istiyor.Ama bilmiyorum.
Hürrem : Ama daha çok küçük.Çocuk.Gidemez.
Mahidevran : Hünkarımız isterse götürür.Sana mı sorucak ?
-Hürrem şaşırır , Hatice'ye bakar ve artık birşey diyemez-
Hürrem : Hünkarım bana bir at hediye etti.Adını aşık koydum.
Mahidevran : Aşk , aygır adına kadar düştü mü ? der ve alaycı bir şekilde gülümser.
+
-Hürrem'in Hatice'ye yaptığı saygısızlık sonucunda herkes çok şaşırır ve çok kızar-
Hatice : Hürrem Hatun ! Terbiyeni takın.Bu nasıl bir konuşma ? Karşında harem kalfaları yok.Hemen kalk bu sofradan !
-
Mehmet : Anne , babam beni götürmedi.Mustafa da yok.
Hürrem : Nasıl yok , nerde ?
Mahidevran : Babasıyla ordugaha gitti şehzadem.
-Hürrem çok bozulur- ve : Sefere mi gidecek yoksa ?
Hatice : Galiba.Çok istiyor.Ama bilmiyorum.
Hürrem : Ama daha çok küçük.Çocuk.Gidemez.
Mahidevran : Hünkarımız isterse götürür.Sana mı sorucak ?
-Hürrem şaşırır , Hatice'ye bakar ve artık birşey diyemez-
Shiny- Üye
- Üyelik Tarihi : 13/10/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 1742
Rep Puanı : 7218445
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(200000/200000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
Hatice:Ne fena bir gündü kabus gibiydi. Hürrem neden bu kadar kızgındı sana?
İbrahim:Korkusundan... Korkusundan öyle davrandı, mühim değil.
Hatice:Matrakçı Nasuh Efendi? O ne olacak, ceza alacak mı?
İbrahim:Hünkarım bağışladı canını. Merak etme.
Hatice:Ona en büyük bedeli Victoria ödetti zaten. Bu ihanetle nasıl yaşayacak? Yazık, tek suçu sevmekti zavallının.
İbrahim:Aşk insanın gözünü kör ederse, bedelini öder. Zaman herşeyin ilacı. Toparlayacaktır merak etme.
Hatice ibrahime biraz üzüntülü biraz şaşkın bir şekilde bakar ve sahne biter...
İbrahim:Korkusundan... Korkusundan öyle davrandı, mühim değil.
Hatice:Matrakçı Nasuh Efendi? O ne olacak, ceza alacak mı?
İbrahim:Hünkarım bağışladı canını. Merak etme.
Hatice:Ona en büyük bedeli Victoria ödetti zaten. Bu ihanetle nasıl yaşayacak? Yazık, tek suçu sevmekti zavallının.
İbrahim:Aşk insanın gözünü kör ederse, bedelini öder. Zaman herşeyin ilacı. Toparlayacaktır merak etme.
Hatice ibrahime biraz üzüntülü biraz şaşkın bir şekilde bakar ve sahne biter...
Shiny- Üye
- Üyelik Tarihi : 13/10/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 1742
Rep Puanı : 7218445
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(200000/200000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
25. Bölüm.
3. Part.
İbrahim: Güzel at. (ohaa,heriftekiprofilebak.)
Hürrem, İbrahim'e bakar.
İbrahim: O mevzu kapandı Hürrem Hatun. Zira açılması kimsenin yararına değil.
Hürrem: Hünkarıma söylemeyecek misin ? Beni yok etmek istemiyor musun ?
İbrahim: Hayır, söylemeyeceğim. Lakin senin için değil. Hünkarıma olan sadakatimden dolayı. (adamsadıkbeyler.) Böyle bir olayla kalbinin kırılmasını, yüce onurunun zedelenmesini istemem.
Hürrem: Zalimsin İbrahim. Katilsin. Korkunçsun. Sende hiç vicdan yok.
(Tanrım,şutepkiyizlemelisiniz.Anlatamıyorum,seyirc iyerlerde.)
İbrahim: Evet, zalimim. Bana istediğini söyle Hürrem Hatun, beni yaralayamazsın. İstediğini söyle, Hünkarımın gözünden düşüremezsin beni. Ve hiçbir zaman unutma ki, ben senin hayatını kurtardım!
Hürrem, şaşkınlıkla İbrahim'e bakmaya devam eder.
İbrahim: Şuanda aldığın her bir nefesi bana borçlusun. Şehzadelerin de hayatta kalacak, onların hayatını da bana borçlusun. Bunu asla unutma !
Hürrem: Bugün döktüğün kan, elbet birgün senide boğacak. Sende bunu unutma! (kadınkehanettebulunduizleyiciler,Hürremreiseyolve rin:p)
3. Part.
İbrahim: Güzel at. (ohaa,heriftekiprofilebak.)
Hürrem, İbrahim'e bakar.
İbrahim: O mevzu kapandı Hürrem Hatun. Zira açılması kimsenin yararına değil.
Hürrem: Hünkarıma söylemeyecek misin ? Beni yok etmek istemiyor musun ?
İbrahim: Hayır, söylemeyeceğim. Lakin senin için değil. Hünkarıma olan sadakatimden dolayı. (adamsadıkbeyler.) Böyle bir olayla kalbinin kırılmasını, yüce onurunun zedelenmesini istemem.
Hürrem: Zalimsin İbrahim. Katilsin. Korkunçsun. Sende hiç vicdan yok.
(Tanrım,şutepkiyizlemelisiniz.Anlatamıyorum,seyirc iyerlerde.)
İbrahim: Evet, zalimim. Bana istediğini söyle Hürrem Hatun, beni yaralayamazsın. İstediğini söyle, Hünkarımın gözünden düşüremezsin beni. Ve hiçbir zaman unutma ki, ben senin hayatını kurtardım!
Hürrem, şaşkınlıkla İbrahim'e bakmaya devam eder.
İbrahim: Şuanda aldığın her bir nefesi bana borçlusun. Şehzadelerin de hayatta kalacak, onların hayatını da bana borçlusun. Bunu asla unutma !
Hürrem: Bugün döktüğün kan, elbet birgün senide boğacak. Sende bunu unutma! (kadınkehanettebulunduizleyiciler,Hürremreiseyolve rin:p)
Shiny- Üye
- Üyelik Tarihi : 13/10/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 1742
Rep Puanı : 7218445
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(200000/200000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
5. Bölüm.
4. Part
Süleyman: Rahman ve rahim olan Allah'ın adı ile toplantımızı açıyorum.
- Paşalar, efendiler, canıma, iktidarıma kast eden, barış için uzattığımız eli iten Layoş kafiri cezasını misliyle çekecektir. İstanbul'u fetheden atalarımın yolundan giderek, Roma'yı, Budin'i, Viyana'yı, Habsburglar'ın hüküm sürdüğü heryeri İslam Toprağı yapacağım. Yeni kızıl elmamız Budin'dir. Doğu Roma'yı ve Memlükleri tarihe gömen ve fethettiği her yerde İslamın adaleti yayan Devlet-i Aliyye'nin iradesi, Macaristan'ı da ötesini de Osmanlı yurdu yapmaya muktedirdir ! Garptakiler bizim çizeceğimiz hudutlara mahkumdurlar. Osmanlı'nın izni olmadan tek bir yaprak dahi kımıldamayacak. Şarlken, Fransua'yı serbest bıraktı bir tek mektubumla. Martin Luther'in destekli prensleri, Katolik dünyaya karşı bizim yolumuzu açacak. Fransa Kral'ını mağlup etmekle övünen Şarlken, cihanda tek gücün Osmanlı olduğunu anlayacak ! Layoş'u cehennemin dibine yollayıp, kafirin kalbine İslam sancağını dikeceğiz Allah'ın izniyle. Şarlken gelsin de eniştesini kurtarsın.
Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar heryere Allah'ın adını yayacağım. Tez hazırlıklar başlasın. Paşalar, beyler, vakit yok. Dün çıkmalıydık yola. Gazanız mübarek olsun !
- Amin.
Zembilli Ali Hoca: Hünkarım, cuma hutbesinde ilan edeceğiz. 7 cihana, dosta, düşmana ..
Süleyman: İbrahim Paşa, Beylerbeylerine, Sancak Beyleri'ne haber uçurun. Toplasınlar sipahiyi, yeniçeriyi. Yollar, köprüler sefere hazırlansın. Tuğlar dikilsin, gülbanklar çekilsin. Gök kubbe inlesin !
4. Part
Süleyman: Rahman ve rahim olan Allah'ın adı ile toplantımızı açıyorum.
- Paşalar, efendiler, canıma, iktidarıma kast eden, barış için uzattığımız eli iten Layoş kafiri cezasını misliyle çekecektir. İstanbul'u fetheden atalarımın yolundan giderek, Roma'yı, Budin'i, Viyana'yı, Habsburglar'ın hüküm sürdüğü heryeri İslam Toprağı yapacağım. Yeni kızıl elmamız Budin'dir. Doğu Roma'yı ve Memlükleri tarihe gömen ve fethettiği her yerde İslamın adaleti yayan Devlet-i Aliyye'nin iradesi, Macaristan'ı da ötesini de Osmanlı yurdu yapmaya muktedirdir ! Garptakiler bizim çizeceğimiz hudutlara mahkumdurlar. Osmanlı'nın izni olmadan tek bir yaprak dahi kımıldamayacak. Şarlken, Fransua'yı serbest bıraktı bir tek mektubumla. Martin Luther'in destekli prensleri, Katolik dünyaya karşı bizim yolumuzu açacak. Fransa Kral'ını mağlup etmekle övünen Şarlken, cihanda tek gücün Osmanlı olduğunu anlayacak ! Layoş'u cehennemin dibine yollayıp, kafirin kalbine İslam sancağını dikeceğiz Allah'ın izniyle. Şarlken gelsin de eniştesini kurtarsın.
Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar heryere Allah'ın adını yayacağım. Tez hazırlıklar başlasın. Paşalar, beyler, vakit yok. Dün çıkmalıydık yola. Gazanız mübarek olsun !
- Amin.
Zembilli Ali Hoca: Hünkarım, cuma hutbesinde ilan edeceğiz. 7 cihana, dosta, düşmana ..
Süleyman: İbrahim Paşa, Beylerbeylerine, Sancak Beyleri'ne haber uçurun. Toplasınlar sipahiyi, yeniçeriyi. Yollar, köprüler sefere hazırlansın. Tuğlar dikilsin, gülbanklar çekilsin. Gök kubbe inlesin !
Shiny- Üye
- Üyelik Tarihi : 13/10/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 1742
Rep Puanı : 7218445
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(200000/200000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
26.Bölüm fragmanı Replikleri
SS:"Benden sakladıgın,gizledigin sır tuttugun her neyse ,
seni güclü yapmaz İbrahim seni korkak yapar "
Mahidevran:"İtiraf et ne yaptında kızdırdın onu ?"
A:Kara bulutlar kaplamıs yüreginizi .
Hürrem:Nasıl dağlarım bulutları ?
A:"Ancak bir bölüm bir kan dağlar bu kara bulutları"
SS:Yetiş Yarabbi durduramıyorum ölümü !
-Malkoçoğlu bağırır Sultan Süleymanı vuranları öldürür
.
SS:"Benden sakladıgın,gizledigin sır tuttugun her neyse ,
seni güclü yapmaz İbrahim seni korkak yapar "
Mahidevran:"İtiraf et ne yaptında kızdırdın onu ?"
A:Kara bulutlar kaplamıs yüreginizi .
Hürrem:Nasıl dağlarım bulutları ?
A:"Ancak bir bölüm bir kan dağlar bu kara bulutları"
SS:Yetiş Yarabbi durduramıyorum ölümü !
-Malkoçoğlu bağırır Sultan Süleymanı vuranları öldürür
.
Shiny- Üye
- Üyelik Tarihi : 13/10/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 1742
Rep Puanı : 7218445
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(200000/200000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
Pargalı:Şuanda aldığın her bir nefesi bana borçlusun.
Şehzadelerin de hayatta kalacak onların hayatını da bana borçlusun. Bunu asla unutma!
Hürrem:Döktüğün kan elbet bir gün senide boğacak.Sende bunu unutma!
Şehzadelerin de hayatta kalacak onların hayatını da bana borçlusun. Bunu asla unutma!
Hürrem:Döktüğün kan elbet bir gün senide boğacak.Sende bunu unutma!
Shiny- Üye
- Üyelik Tarihi : 13/10/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 1742
Rep Puanı : 7218445
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(200000/200000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
Hürrem : Hünkarım bana bir at hediye etti.Adını aşık koydum.
Mahidevranaşk aygır adına kadar düştümü?
Hürrem: Aşk ben nereye koyarsam orda yaşar.
Mahidevranaşk aygır adına kadar düştümü?
Hürrem: Aşk ben nereye koyarsam orda yaşar.
Shiny- Üye
- Üyelik Tarihi : 13/10/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 1742
Rep Puanı : 7218445
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(200000/200000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
26. Bölüm 2. Fragman Replikleri
Hürrem : Ayrılmak sözü yok olmakla kalmasın mübarek endamını yine tez zamanda bana gösterdi!
Hatice : Yolunu gözlediğim biri daha var.
Büyücü : Dönecek lakin biri var. Gölge gibi hep bakıyor, bekliyor..
Hatice : Eğer bir başkasıyla olursa onu boşarım. Ne paşalığı kalır ne sadrazamlığı! Mahfederim!
Hürrem : Kim bu cariye? Onu istiyorum.
Malkoçoğlu : Konuş !! Layoş nerde !!
Layoş : Vuğhaaaa !
Süleyman : Gazanız mübarek, kılıcınız keskin olsun !
Hürrem : Ayrılmak sözü yok olmakla kalmasın mübarek endamını yine tez zamanda bana gösterdi!
Hatice : Yolunu gözlediğim biri daha var.
Büyücü : Dönecek lakin biri var. Gölge gibi hep bakıyor, bekliyor..
Hatice : Eğer bir başkasıyla olursa onu boşarım. Ne paşalığı kalır ne sadrazamlığı! Mahfederim!
Hürrem : Kim bu cariye? Onu istiyorum.
Malkoçoğlu : Konuş !! Layoş nerde !!
Layoş : Vuğhaaaa !
Süleyman : Gazanız mübarek, kılıcınız keskin olsun !
Shiny- Üye
- Üyelik Tarihi : 13/10/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 1742
Rep Puanı : 7218445
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(200000/200000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
26.bölüm 2.fragman replikleri
Hürrem:...ayrılmak sözü yok olmakla kalması,mübarek endamını yine tez zamanda bana göstersin.
----
Hatice:Yolunu gözlediğim biri daha var.
Siyah çarşaflı adam(adını bilmiyorum) Dönecek.Lakin biri var.Gölge.Hep bakıyor.Bekliyor.
-----
Hatice(Hürrem'e):Eğer bir başkasıyla olursa,onu boşarım.Ne paşalığı kalır ne sadrazamlığı.(bağırır)Onu mahvederim.
-----
Hürrem:Kim bu cariye?Onu istiyorum.
-----
Malkoçoğu:Konuş loyas nerde?
-----
Sülüman:Kazanız mübarek kılıcınız keskin olsun.
-----
Pargalıyı gösterirler ve fragman biter.
Hürrem:...ayrılmak sözü yok olmakla kalması,mübarek endamını yine tez zamanda bana göstersin.
----
Hatice:Yolunu gözlediğim biri daha var.
Siyah çarşaflı adam(adını bilmiyorum) Dönecek.Lakin biri var.Gölge.Hep bakıyor.Bekliyor.
-----
Hatice(Hürrem'e):Eğer bir başkasıyla olursa,onu boşarım.Ne paşalığı kalır ne sadrazamlığı.(bağırır)Onu mahvederim.
-----
Hürrem:Kim bu cariye?Onu istiyorum.
-----
Malkoçoğu:Konuş loyas nerde?
-----
Sülüman:Kazanız mübarek kılıcınız keskin olsun.
-----
Pargalıyı gösterirler ve fragman biter.
Shiny- Üye
- Üyelik Tarihi : 13/10/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 1742
Rep Puanı : 7218445
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(200000/200000)
Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler
Süleyman: "Nefsini öldür,yoksa o seni öldürür. Kibrini yen Süleyman! Her Firavunun musası, her şerrin bir nuru vardır. İman et, hatırla, vücuda geldiğin hali ve gideceğin son mertebeyi unutma. İşte o zaman cennetin kapıları açılacak sana. Vicdanın senin kıblendir Süleyman kaybetme"
Shiny- Üye
- Üyelik Tarihi : 13/10/11
Bulunduğu Yer : İstanbul
Mesajlar : 1742
Rep Puanı : 7218445
Yaşınız : 29
Kullanıcı Seviyesi
Uyarı Seviyesi: %0
Rep Puanı:
(200000/200000)
2 sayfadaki 4 sayfası • 1, 2, 3, 4
Similar topics
» Muhteşem Yüzyıl - Mantık Hataları
» Al Yazmalım Replikler
» Adanalı - Replikler
» Aşk-ı Memnu- Replikler
» Doktorlar-Replikler
» Al Yazmalım Replikler
» Adanalı - Replikler
» Aşk-ı Memnu- Replikler
» Doktorlar-Replikler
2 sayfadaki 4 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz