Geri: Muhteşem Yüzyıl - Replikler

[Shiny]

Matrakçı: Beni hiç sevmediğim değil mi...

[Shiny]

26. Bölüm - Son sahne
Sultan Süleyman

(Sultan Süleyman iç ses)
Bu sesler nasıl sustu, yüreğimin gürültüsünü duyuyorum. Bu koku... Gül kokusu duymak istiyorum. Kan, barut kokusu genzimi yakıyor. Toprak, ağaçlar, kuşlar susmayın, kazandın diyin. Mutlak zafer kazandın. Kanımız aktı toprağa, yandık hak aşkına, küllerimiz savruldu. Rüzgar esti. esiyor mu hala? Sağ yanımdaki melek, sol yanımdaki şeytan nereye gittiniz duyun sesimi. Yetiş Ya Rabbi durduramıyorum ölümü..

Öğleden ikindiye kazandık Mohaç muharebesini. Kainatın en kısa zamanda kazanılmış en büyük zaferi olarak kayda alacak vak'a-nüvisler. Bu senin zaferin Süleyman. İçimi bi kibir sardı. Kainat bana sonra hangi zaferi işaret ediyor. İşaretleri takip et Süleyman. İşaretleri..

Süleyman: Buraya kadarmış. Böyle olacağını biliyordum..
İbrahim: Sultan Süleyman Han'ımızın iradesi karşısında, cihan dize geldi Hünkarım..
Süleyman: İçim kibirle doldu Pargalı. Bu hissi yenmeliyim, yeneceğim..

(Sultan Süleyman iç ses)
İdrak et Süleyman. unutma. Tevazu içinde ol. Bütün şeref ve irade senin değildir. Rabbine şükret ve nefsine üstünlük verme. Zinhar kibre düşme. Sen hakka karşı hayalı, halka karşı vefalı ol. Vücudun, fikrin, zikrin o'na ait. Sahibi sanma. Hakkın nimetlerini kendinin, kendinden olanları yegane sanma. Nefsini öldür, yoksa o seni öldürür. Kibrini yen Süleyman. Her firavunun musa'sı, her şerrin bir nuru vardır. İmha et. Hatırla. Vücuda geldiğin hali ve gideceğin son mertebeyi unutma. İşte o zaman cennetin kapıları açılacak sana.
Vicdanın senin kıblendir Süleyman, kaybetme !

[Shiny]

Kanuni:Yetiş Ya Rabbi Durduramıyorum Ölümü!!!

[Shiny]

Hürrem Haseki Sultan:-Şimdi beni iyi dinle.Sen bir sultan olarak doğdun.Bunu asla aklından çıkarma ! Baban cihanı idare ediyor! Sende bu gücün bu iktidarın kızısın ! Mihrimah Sultan'sın ! Benden daha güçlü olacaksın ! Benim gibi köle olmıcaksın ! Kimse seni alıp satamayacak ! Emir vermicek ! Azarlayamıcak ! Hiç kimse seni yok sayamıcak ! Günün geldiğinde herkes önünde eğilecek !! Sen onlara hükmediceksin ! Benim yapamadıklarımı sen yapıcaksın ! Anladın mı beni ?

[Shiny]

28.Bölüm Fragmanı
Hürrem Sultan : Sana güvenebilir miyim?
Nilüfer : Elbette sultanım.
Hürrem Sultan : Zamanı gelince benim için bir şey yapıcaksın.
Nilüfer : Sizin için her şeyi yaparım.
Yakup Efendi : Bu size acı çektiren zalim kişinin yanından hiç ayırmadığı bir eşyası lazımdır bana.
Hürrem : Masasının üzerinde deri kaplı bir defter var.O defteri bul getir bana.
Halk : Hz. İbrahim putları yıktı paşamız İbrahim se yeniden dikiyor.
Hürrem Sultan : İbrahim Paşa Budin'den üç heykel getirmiş.İnsan şeklinde.
Prenses : Sultan Süleyman
Yakup Efendi : (zehiri yaparken) Ciğerlerini parça parça edicek.Ölümü yavaş yavaş gelicek.
Süleyman : (Hürrem Sultan'a)Senin İbrahim'le derdin nedir?

[Shiny]

Hürrem:Oğlum,Mehmed'im noldu?Neden üzüldün sen?
Mehmed:Babamla camiiye gittik.
Hürrem:Ne güzel işte.
Mehmed:Ama herkes çok yaşa Mustafa dedi.Bana kimse birşey demedi.
Hürrem:Seni tanımıyorlar oğlum.Tanıyınca en çok senin adını haykıracaklar.
Mehmed:İbrahim paşa Mustafa'ya italyanca öğretecekmiş.Ben de istedim olmaz dedi.
Hürrem:Üzülme aslanım.Anne sana herşeyi öğretecek.Hadi geç içeri.

[Shiny]

Hürrem : Ben ölmen için her gün dua ederken sen daha da güçleniyorsun İbrahim"

[Shiny]

-Dünyaya 2 İbrahim geldi.Hazreti İbrahim Putları yıktı,İbrahim Paşa ise yeniden dikiyor.

[Shiny]

29.Bölüm Fragmanından

Hürrem: Bana bir yol göster pargalı. Sen iyi bilirsin ellerime bulaştırdığın kanı nasıl temizlerim...

[Shiny]

Hürrem: Hünkarım burayı bana tahsis etti. Sizin haberiniz yok ? Sümbül Ağa anlat Sultanımıza burayı kim için hazırladığını.
Sümbül: Sizin için Hazırlıyorum Sultanım.
Mahidevran: Ne diyorsun sen?
Sümbül: Hünkarım öyle emrettiler !

[Shiny]

Hürrem : Güzel kızm ay parçam Mihrimahım.Sen bir sultan olarak doğdun.Bunu asla aklından çıkarma.Baban bu cihanı idare ediyor.Sende bu gücün bu iktidarın kızısın.Mihimah Sultansın! Benden daha güçlü olacaksın.Benim gibi köle olmayacaksın.Kiiimse seni alıp satamicak,emir vermiyecek, azarlıyamıyacak.Hiç kimse seni yok sayamıcak.Günü geldiğinde herkes önünde eğilecek.Benim yapamadıklarımı sen yapacaksın.Bir sultansın sen doğuştan sultansın.Benim gibi köle değilsin....

[Shiny]

28. Bölüm.

İbrahim: Sanki nefes alıyorlar ! (brehbreh!)
Öyle değil mi ?
Malkoçoğlu: Bahçenize renk kattılar Paşam.
İbrahim: Ee, Bali Bey. Matrakçı size iyi yarenlik edebiliyor mu ?
Malkoçoğlu: Sağolun, pek alakadar. Lakin, anlatılan Matrakçıdan pek eser yok. Soruyorum benden geçti diyor. Anlaşılan bir hatun canını fena yakmış, belli.
İbrahim: Maziyi deşmenin kimseye faydası yok. Vakit. Her derdin ilacıdır.

Malkoçoğlu: Canınızı sıkmak istemem Paşam, ancak bilmenizde fayda var ki, Aşıklar Kahvesinde sizinle ilgili ileri geri konuşuyorlar.
İbrahim: Ne diyorlar ?
Malkoçoğlu: Putlar diktirdiğiniz söyleniyor.
İbrahim: Bir vakit beraber gidelim o zaman, aşıkların yanına .. Sohbet edelim bakalım, ne diyecekler. (karizmatikbakışınıseverim.)


İbrahim: ' io ' ben demek şehzadem. Eğer, İo'yu kullandıysanız bütün fiillerin sonuna 'o' getirmek zorundasınız.
-Sultan Süleyman Han Hazretleri !
İbrahim, Mustafa'nın eline defteri uzatır. Selama dururlar.
Mustafa: Ben. Benvenuti al Padre.
Süleyman: Hoşbulduk aslanım.
İbrahim: Şehzademiz çok çabuk öğreniyor, hünkarım. Zehir gibi maşallah.
Süleyman: Ben heykelleri merak ediyorum İbrahim. Nasıl durdular bahçende ?
İbrahim: Çok görkemli duruyorlar. Amma velakin, çarşıda pazarda ahali ileri geri konuşuyormuş.
Süleyman: Mi segui, in grado di parlare sugli altri.
İbrahim, gülüp Mustafa'nın yanağına dokunur. ()
Mustafa: Babam ne dedi ?
İbrahim: Dante Allegri'nin eserinden bir söz söyledi şehzadem. Sen beni takip et, diğerleri konuşsunlar.*
Süleyman: Bugünlük bu kadar kafi Mustafam, lakin kaytarmak yok. Sıkı çalışacaksın. Haydi bakalım.


Matrakçı: İbrahim Paşa, geliyor.
İbrahim, muhafızlarıyla beraber kahveye gelir.
- Sadrazam İbrahim Paşa Hazretleri.
Matrakçı: Paşam hoşgeldiniz.
Figani: Kuşlar uçurmuş. N'apalım bizde öderiz hesabımızı biter, bir canım var onuda alsınlar.
İbrahim: Selamın aleyküm.
- Aleykümselam.
İbrahim, kahvedeki herkesi tepeden aşağı süzer.
İbrahim: Duydum ki, bahçemdeki heykellerden söz ediliyormuş. Şunu herkes bilsin ki, o heykeller Sultan Süleyman Han Hazretleri'nin hediyesidir bana. Ganimet olarak Budin'den getirilmişlerdir. Bu böyle biline !

Elbette, Mohaç Zaferi'nden dönerken sizleride unutmadık tabii. Hayırlı günler dilerim.

Bostancılar, ahaliye bahşiş dağıtmaya başlarlar.

Figani: Topunuza yazıklar olsun. Üç, beş altın için kiraya mı verdiniz dilinizi

[Shiny]

Hürrem:Sultanım, Gülfem Hatun...
Gülfem H.:Hoşgeldiniz Sultanım, buyurun oturun.
Hürrem:Ben Hatice Sultanımı merak ettim. Sıhhati nasıl?
Gülfem H.:İyi, Nigar Kalfa'da yanında olacak onu hiç bırakmaz.İçim rahat, aklım onda kalmayacak.

... Mahidevran:Kim akıl etti acaba onu göndermeyi?
Gülfem H.:Valide Sultanımızböyle uygun görmüş..
Hürrem:Nigar Kalfa burada olduğundan daha çok faydalı olacaktır kesin..
Ben şey için geldim; bu nazarlığı bana Hünkarımız Mehmet' gebe kaldığımda vermişti.

Gülfem H.:Ne zarif bir nazarlık böyle?..
Hürrem:Öyle,bütün evlatlarımın doğumunda yanımdan ayırmadım.Bana kuvvet verdi.
Bunu Hatice Sultanımıza hediye etmek istiyorum..
Mahidevran:Böyle mi af dileyeceksin?

Gülfem H.:İyi düşünmüşsünüz.Bu çok değerli bir hediye, Sultanımız mutlu olacaktır.

Hürrem:Münasip bir zamanda ziyaret edelim. Bana eşlik eder misin?
Gülfem H.:Elbette,yarın ilk iş ziyaretine gideriz..

[Shiny]

Hürrem : Ben ölmen için her gün dua ederken sen daha da güçleniyorsun İbrahim
---------------

Süleyman : Senin gözlerinde korku var Pargalı.Sadakatin huzuru yok kayboldu.Benden sakladığın gizlediğin sır tuttuğun her neyse seni güçlü yapmaz İbrahim.Seni korkak yapar---------------

Hürrem : İbrahim Yılan İbrahim.Bana ettiğin zülmu burnundan fitil fitil getirmezsem bana da hürrem demesinler..---------------

Hürrem : Sağ salim döndüğünüze ne kadar sevindim bilemezsiniz.
İbrahim : Eksik olmaa.
---------------

Hatice : İbrahim duyunca ne çok sevinecek.
Gülfem : Bence haber göndermeliydiniz Sultanım.
Hürrem : Ben hünkarıma mektup yazdım.
... Hatice . Gebeliğimden söz etmedin inşallah.
Hürrem : Gizli miydi bilmiyordum.Ben sadece hünkarım sevinsin diye.
Hatice : Keşke bana danışma. zahmetinde bulunsaydın Hürrem..Benim hususi hayatım hususi kalmalıdır.
Gül ağa : Sultanlarım için kendi ellerimle aşure yaptım.Afiyet Olsun.

Hürrem : Sultanım aşure çok güzel.Biraz daha yeseniz.Malum gebesiniz.İçinde size faydalı her şey var.
Hatice : Bu kadar kafi.
Gül Ağa : Sultanlarım tekrar rahatsız ediyorum ama yeni cariyeler geldi.İlk siz görün istedim.Bilhassa Hatice Sultanım sizin için söylüyorum.
Hatice : Lüzumu yok.Çekilebilirsin.
Gülfem : Aslında sarayınızda hizmetliler dışında pek kimse kalmadı.Nedimenizde yok.
Hürrem : Doğru.Hatta bir kaç cariyede alın.Sarayınız şenlensin.İbrahim paşamızında hoşuna gider.Hareminde gözü gönlü açılır.
Hatice : Sen ne cürretle benimle böle bir mevzunun sohbetini yaparsın.
Hürrem : Sultanım..
Hatice : Kesin bu mevzuyu.Hürrem sen kimsin.Hiç düşündün mü.Kimsinde beni kendinle bir tutuyorsun?Ben Sultan olarak doğdum Sultan olarak ölücem.Doğuştan haklarım var benim.Hiç bir hatuna nasip olmayan.Şehzadeler doğurmuş olmanız sizin mevkinizde bir değişiklik yapmaz.Hünkarımın kölleri kulları olarak kalırsınız.İbrahim diğil harem kurmak başka bir kadının gözlerine bile bakamaz.Eğer. bir başkasıyla olursa onu boşarım ne paşalığı kalır ne sadrazamlığı.Mahfederim.Neden biliyomusun ? Çünkü Ben hanedanı ali osmandan HATİCE SULTANIM

[Shiny]

Hürrem :"Ben huzuru hünkarımda buldum Allah olmayanlara versin. "

[Shiny]

Hürrem Sultan:Ne diceksen başla.Çocuklarım bekler gitmem lazım.
İbrahim:Sana teşekkür ederim Hürrem Hatun.Oğlumu kurtardım.Oğlumun hayatını sana borçluyum.
Hürrem Sultan:Paşa ;bana borçlu olduğun başka bir mahsumun hayatı daha var.
Tam burda kanına girdiğin bir hayat
İbrahim:Unut artık.Bunları konuşmanın kimseye faydası yok.
Hürrem Sultan:Öyleyse bana bir yol göster pargalı!Sen iyi bilirsin.Ellerime bulaştırdığın kanı nasıl temizlerim.Nasıl çıkar üstüme sinen kan kokusu

[Shiny]

Ben İbrahim.
10 yaşında bir denizin ortasında korkuyla ağlayan Pargalı dönme çocuktan Cihan İmparatoru'nun dostunu ve damadını, vezir-i azamını yaratan İbrahim. Tanrıların heykelleri arasında, kendini, ailesini büyüten İbrahim. Oğlum, oğullarım görsünler isterim. Herkül'ün, Apollo'nun yanında babaları İbrahim'in altın çağında dikilmiş, altından heykelini ..

Payitahtın denizi kucaklayan yedi tepesinde ve üç kıtada, heykellerim önünde diz çökecek kullarım!

[Shiny]

İbrahim : Sultanım .. Oğlum nasıl Mehmet'im bütün gün gözümde tüttü ♥
Hatice : O kadın kim ?
İbrahim : Anlamadım ?
Hatice : Av köşünde görüştüğün kadını soruyorum !
İbrahim : Siz nasıl....
... Hatice : İbrahim cevap ver bana kim o kadın ?
İbrahim : Sultanım düşündüğünüz gibi bir şey değil
Hatice : Demek doğru ..Av köşkünde bir kadın var ve sen oraya gidip geliyosun. Öyle mi ?
İbrahim : Evet doğru !
Hatice : İbrahim nasıl ?
İbrahim : Sultanım...
Hatice : Dokunma bana !!
İbrahim : Yapmayın sultanım düşündüğünüz gibi bir şey değil .
Hatice : Ne o zaman ? Söyle .. Kim o kadın ?
İbrahim : Lakin her şeyi ben size anlatamam . Vazifem gereği .. Devlet-i Aliye'nin yararı için..
Hatice : İbrahim sen kimden neyi saklıyosun !? Senin vazifen benim aileme hizmet etmek . Devlet-i Aliye benim ! Unutma ki beni kaybedersen o çok kıymetli vazifelerini de kaybedersin ! Sana duyduğum aşkın saadetin karşılığı bu mu olacaktı ? Ben burda oğlumuz için acı çekerken sen başka bir kadınla gönlünü eğlendiriyodun !
İbrahim : Sultanım istirham ederim daha sonradan pişmanlık duyacağınız sözler sarfetmeyin !
Hatice : Asıl pişmanlığım sen olamayasın İbrahim ! =(
İbrahim : Neler duyuyorum .! Gözümün sizden başkasını görebileceğine nasıl inandınız ? Beni sizi aldatmakla nasıl suçlarsınız sultanım ..?
Hatice : Konuş o zaman .. Anlat her şeyi bilmek istiyorum
İbrahim : Dinleyin o zaman . Bahsettiğiniz kişi korsanlar tarafından kaçırılmış bir prensestir ! Avusturya kralı Ferdinand'ın kuzeni ile nişanlı . Kendisini hünkarımızın emriyle satın alıp av köşküne yerleştirdim . Ziyaret etmek , durumuyla alakadar olmak benim vazifem ! Eğer bana inancınız güveniniz yoksa hünkarımıza sorabilirsiniz O anlattıklarımı doğrulayacaktır . Şimdi izin verirseniz sultanım oğlumu görmek istiyorum .

[Shiny]

Hatice - Senden akıl isteyen yok Nigar Kalfa ! Sana hekim çağır dedim !

[Shiny]

Hürrem : Validem..Dün telaşınızdan tebrik edemedim.Gözünüz Aydın Allah Sultanımıza evladına uzun ömürler versin.
Valide : Amin.Saol Hürrem sayende kurtulduk bu hadiseden.
Mahidevran : Haliçte iki çeşme yaptırmaya karar verdim Validem.Balattada hamam.Yerleri sizde görün.Beğenirseniz öle başlasın istiyorum.Sayenizde herkesi...n duasını alıyorum.İçim huzur doldu,ferahladım.
Valide : Allah huzur versin.En mühimi odur.
Hürrem : Ben huzuru hünkarımızda buldum.Allah olmayanlara versin

[Shiny]

Hürrem:Sultanım,izninizle size layik değil ama.Hünkarımızın bana hediyesiydi.Gebeliğimde bana uğur getirdi.İnşallah sizi de koruyacak,uğur getirecek.Müsadenizle.
Altını uzatır.
Hatice:Saol Hürrem,çok güzel.Gelin içeri geçelim.
__________________

[Shiny]

Hatice: Nigar Kalfa..
Nigar: Sultanım.
Hatice: İçim geçmiş. Ne vakittir uyuyorum.
Nigar: Epey oldu sultanım dinleniyorsunuz diye rahatsız etmedim.

[Shiny]

İbrahim: Sultanım.
Oğlum nasıl, Mehmedim? Bütün gün gözümde tüttü.
İbrahim, gelip Hatice'nin ellerini öper.
Hatice: O kadın kim?
İbrahim: Anlamadım !?
Hatice: Av köşkünde görüştüğün kadını soruyorum.
İbrahim: Siz nasıl-
Hatice: İbrahim cevap ver bana! Kim o kadın ?
İbrahim: Sultanım, düşündüğünüz gibi birşey değil.
Hatice: Demek doğru. Av köşkünde bir kadın var. Ve sen oraya gidip, geliyorsun .. Öyle mi ?
İbrahim: Evet, doğru.
Hatice: İbrahim nasıl?
İbrahim: Sul-
İbrahim, ellerini Hatice'nin kollarına uzatır.
Hatice: Dokunma bana!
İbrahim: Yapmayın Sultanım, düşündüğünüz gibi birşey değil.
Hatice: Ne o zaman? Söyle. Kim o kadın ?
İbrahim: Lakin ben herşeyi size anlatamam. Vazifem gereği, Devlet-i Aliyye'nin yararı için-
Hatice: İbrahim, sen kimden neyi saklıyorsun !? Senin vazifen benim aileme hizmet etmek. Devlet-i Aliyye benim. Unutma ki beni kaybedersen, o çok kıymetli vezifelerini de kaybedersin. (çirkeef,kenarmahalledilberi.)

Hatice: Sana karşı duyduğum aşkın, saadetin karşılığı bu mu olacaktı ? Ben burda, oğlumuz için acı çekerken sen başka bir kadınla gönül mü eğlendiriyordun!
İbrahim: Sultanım, istirham ederim, daha sonradan pişmanlık duyacağınız sözler sarf etmeyin ! (asalatebak.heyavrumhey!)
Hatice: Asıl pişmanlığım sen olmayasın İbrahim ?
İbrahim: Neler duyuyorum !? Gözümün sizden başkasını görebileceğini nasıl inandınız !? Beni, sizi aldatmakla nasıl suçlarsınız Sultanım !?
Hatice: Konuş o zaman. Anlat. Herşeyi bilmek istiyorum.
İbrahim: Dinleyin o zaman. Bahsettiğiniz kişi, korsanlar tarafından kaçırılmış bir prensestir! Avusturya Kralı Ferninand'ın kuzeniyle nişanlı. Kendisini hünkarımızın izniyle satın alıp, Av Köşk'üne yerleştirdim. Ziyaret etmek, durumuyla alakadar olmak benim vazifem! Eğer bana inancınız, güveniniz yoksa, hünkarıma sorabilirsiniz. O, anlattıklarımı doğrulayacaktır!
İbrahim, bir adım yaklaşır.
İbrahim: Şimdi izin verirseniz Sultanım, oğlumu görmek istiyorum.
İbrahim, atarını yaptıktan sonra kaftanını yellendire yellendire ayrılır.

Hatice: N'apıyorum ben !? (gotohell!)

[Shiny]

Malkoçoğlu: Yalan mı ? Babanda seni kesin bir rum hatundan peydahlamıştır

[Shiny]

Hürrem Haseki Sultan : Kızım benim.Annenden başka tutunacak kimsen olmayacak.Canımdan bir parçasın sen.Ama ne yapalim bu sarayda erkek olmazsan hayat yok kızım.Annen seni sevicek.Çook sevicek.Mihrimahhh...İnşallah babanda sever seni.Burnun anneme benziyor.Canım benim.